Ortodonti

Ortodontiyi kısaca; “diş-çene-yüz bölgesini ilgilendiren bozuklukların oluşmasını önleyen, mevcut bozuklukların ilerlemesini durduran ve tedavi eden; bunları yaparken aynı zamanda iyi bir estetik ve fonksiyon (ısırma, çiğneme, konuşma, gülümseme) sağlamayı amaçlayan, diş hekimliğinin bilimsel alanlarından ve uzmanlık dallarından biri şeklinde tanımlayabiliriz. Genel olarak tedavileri iki gruba ayırabiliriz:

Hareketli Ortodontik Tedavi; kötü alışkanlıklar, parmak emme, anormal yutkunma gibi faktörlere bağlı olarak gelişebilecek sorunları önlemek, daimi dişlere yer açmak veya diş kaynaklı basit kapanış bozukluklarını düzeltmek amacıyla çeşitli hareketli aygıtların kullanıldığı tedavi şeklidir. Ortalama 8-11 yaş arasındaki, karışık dişlenme döneminde bulunan çocuk hastalara uygulanmaktadır.

Sabit Ortodontik Tedavi; dişlerin üzerine yapışan, tedavi süresince çıkarılmayan braketler ve bu braketlerin içinden geçen tellerle yapılmaktadır. Sabit ortodontik tedavi sağlıklı diş ve dişetlerine sahip her yaştaki bireylere uygulanabilmektedir. Tedavi ile elde edilen sonuçların korunması için, sabit tedavi sonrasında, çeşitli pekiştirme aygıtları ve/veya dışarıdan görünmeyen tellerle uzun süreli koruma gerektirmektedir.

Ortodontik tedaviler; ortodonti uzmanı, hasta ve aile üçgeninin uyumlu çalışması, tedavi sürecinde hastanın disiplinli olması ve tedavinin gereklerini titizlikle yerine getirmesi, tedavi bittikten sonra da ortaya çıkan doğru kapanışı ve elde edilen estetiği korumak için aynı titizliği sürdürmesi şarttır.

Ortodontik tedaviye başlamak için diş ve dişeti sağlığının en üst düzeyde olması gerekir. Aslında bunlar, hayat boyu diş fırçalama başta olmak üzere doğru ve etkin bir ağız bakımı için yapılması şart olan uygulamalardır. Normal hayatında diş fırçalamayı aksatan hastaların ortodontik tedavi süresince olması gereken ağız bakımına çok daha özen göstermesi gerekir.

Ortodontik tedaviler uzun soluklu süreçlerdir. Bu nedenle; tedavi gerekleri sabırla yerine getirilmelidir. Hastaların en önemli çekinceleri ağıza takılan braket, tel gibi metallerin tedavi süresince estettik üzerindeki olumsuz etkisidir. Ancak, günümüzde bu görüntü dezavantajı seramik tellerle en düşük düzeye indirilebilmekte, hatta dişlerin iç tarafından geçen tellerle var olan estetik korunarak tedavi yapılabilmektedir.

Dudak ve damak yarığı (tavşan dudak, kurt ağzı) ile doğan bebeklerin beslenmesini ve ortaya çıkmış olan deformasyonun ilerlememesi için ilk müdahale de ortodonti uzmanları tarafından yapılmaktadır. Bunun yanında çene kemiklerinden kaynaklanan kapanış bozukluklarının ameliyatla düzeltilmesi işleminin başarısı için, operasyon öncesi ve sonrasında da ortodontik tedavi ile mutlaka desteklenmesi gerekir.

Yine alt çene eklemi bozukluklarının ve uyku apnesi tedavisine katkı sağlamak için yapılan tedaviler de ortodontinin konusuna girmektedir.